ABD'nin TikTok üzerinde tahakkümü ve Türkiye'nin vahameti

ABD’de yakın zamanda devlet kurumlarında TikTok kullanımı yasaklanmıştı, şimdi ise devlet üniversiteleri de bu yasağa tabii olacak. Birçok eyalette Alabama, Arkansas, Florida, Georgia, Idaho, Oklahoma, Güney Dakota, Kaliforniya ve Teksas ’da okulun wifisi ile uygulama girişi yasaklandı. Yasakların bununla kalmayacağı kamu alanları, parklar ve açık wifi alanlarında da devam edeceği apaçık ortada. Tik Tok’un Çin menşei olması ve ulusal güvenliği sarsması gibi polemikler bu tezi kuvvetlendirmektedir. Peki Türkiye’nin ulusal güvenliği tehlikede mi? Fiziksel güvenliği bilmem ama, zihinsel ve kültürel bir güvenlik tehdidi var. Ve her geçen gün bu tehdit dozajı artmaktadır. Tik Tok’u silmek çözüm değil. Arz-talep dengesine ters düşeriz maazallah. İşin gırgırını bırakalım da uygulamada buz dağının apaçık görünen kısmına bakalım: dünyayı unutup Tik Tok’a mahkum olan izleyiciler, Tik Tok siyasetçileri, dilencileri, müdavimleri ve birçok etik dışı mevzular. Bir nevi sosyal medya kılığına girmiş otoriter olan geleneksel medya. 1933’te Hitler’in halkı etkileyip, kitap yaktırmaya teşvik ettiği mekândan çok uzak değiller… Aynı giyim, üslup ve beğeniler. Biz kısaca ona akım diyoruz…
Şu acı bir gerçektir ki; Türkiye'de inanılmaz bir kolektif bilinç kaybı, toplumsal ahlak çöküşü ve aşırı bireycilik gibi sosyolojik facialar yaşanmaktadır. Bu facianın asli kaynağını saptamak çok basitken, dile getirmek, anlatmak bir o kadar zor… "Karıncalar gibi ilmek ilmek işlediğimiz eserleri devler gibi eziyoruz.” Betimlemesi bir nebze yardımcı olacaktır bize. TikTok mecrasına dönecek olursa vasıf olarak yalnızca bir araçtır. Farklı bir düzene, habitata ve akımlara aralanan gizemli bir kapı. Yapılan içerikler ve algoritma ABD, Çin ve bazı Batı ülkelerinde daha kaliteli, sanatsal ve kaliteli mizansenleriyle ilgi çekiyor aslında. Bu durumda kullanıcı kitlesinin payı çok büyük. Fakat bizim memlekette ise algoritmanın ters teptiğini, içeriğin sadece “Daha ne kadar ileri gidilebilir?” dedirttiği bir gerçektir. Buna rağmen sosyal medyanın en etkileşimli, en çok kitleye hitap eden uygulaması olma vasfı da vardır. Hatta bir üst mertebeye alacak olursak bugün başlatılan çoğu akımın mümessili olmuştur. Bu mecrada başlatılan her akım ülke adına bir yıkım demek çok içten. Örnek verelim: Tik Tok’ta, yanında küçük çocuğu olmasına rağmen 'para kazanmak' uğruna cinsel içerikli yayın yapan kadın, Puan üzerinden Türk-Kürt yarışı yapan primatlar, bir kuruş para için şerefini, benliğini ortaya koyanlar… Bunlar kitlenin tamamı değil ancak şu gerçektir ki çoğunluğu... Bir diğer önemli vurgu şudur ki: Burada yapılan eylemleri bahsi geçen uygulama değil kendi toplumumuz yapıyor. "Tik Tok kapansın" gibi vurgulamalar bu tarz girişimleri kuvvetlendirir. Üzülerek şunu da ekliyorum: Bu uygulama maalesef halkımızın içinde var olan huyları ya da kötü amelleri paylaşma merakını da körükledi, daha doğrusu ortaya çıkardı. Kitleyi oluşturan cahil insanlara (bkz.şükrü erbaş-köylüleri niçin öldürmeliyiz) hitap etmesi de uygulamanın adına bir kara leke daha sürmüştür. O yüzden uygulamaya kızmanın, taraf almanın anlamı yok. Kitleye, toplumun cahilliğine taraf almalıyız. Etik dışı davranışların sergilendiği bu uygulamada kesinlikle büyük çapta bir zihin temizlemesi yapılmalı. Kapatmak ya da taraf almak, bu uygulamanın etkileşimini arttırır, etik dışı olan davranışı masumlaştırır. Dış merciden gördüğüm kadarıyla kullanıcılar hipnoz halinin ve doyumsuzluğunun farkında dahi değil. Bu konu üzerine sayfalarca yazı yazmanın anlamı yok. Velhasıl sizlere akıl sağlınızı korumanızı diliyorum.
Bkz. Örnek Haber: https://onedio.com/haber/yaninda-cocuk-varken-erotik-canli-yayin-yapan-kadina-buyuk-tepki-1125008
İçerikleri Anlamlandırmak için skeç: https://www.youtube.com/watch?v=IDaLv2zsTZs
Kitap Önerisi: Murat Menteş – Dublörün Dilemması (2005 - Roman)
Film: Everything Everywhere All at Once (2022 - Absürt, Mizahi Kurgu)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ev Her Yerde!

Cemadât Üzerine | 1.Yazı